Kenan GÜL

Tarih: 02.09.2025 15:50

Gazze’nin Kanı Üzerine Sessiz Kalmak Zulme Ortak Olmaktır

Facebook Twitter Linked-in

Kur’an, asırlar öncesinden bizi şöyle uyarmıştı:
“Bir de öyle bir fitneden sakının ki, o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz; umuma sirayet eder ve hepsini perişan eder.” (Enfâl, 8/25)

Bugün Gazze’de işlenen zulüm, sadece İsrail’in alçaklığı değildir. Bu zulme sessiz kalan, gözünü kapatan, vicdanını susturan herkes, aynı fitnenin bir parçasıdır. Çünkü zalimlerin cesareti, mazlumların yalnızlığından beslenir.

Gazze, yıllardır insanlığın vicdanını test ediyor. Çocuklar diri diri gömülüyor, kadınlar ve yaşlılar hedef alınıyor, evler başlarına yıkılıyor. Peki biz ne yapıyoruz? Sadece sosyal medyada birkaç cümle paylaşarak mı sorumluluğumuzu yerine getirdiğimizi sanıyoruz? Sessizlik, tarafsızlık değildir; zalimin safında yer almaktır.

Kur’an’ın buyruğu açıktır:
“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âl-i İmrân, 3/104)

Gazze’nin bağrında bu topluluk vardı. Onlardan biri de direnişin sembol ismi Ebu Ubeyde idi. O, zulme sessiz kalmadı. Onurla, imanla, direnişle yaşadı ve sonunda şehadete yürüdü. Ebu Ubeyde’nin şehadeti bize şunu haykırıyor:

 “Mazlumların feryadını duymayan kulaklar, zalimlerin tank sesleriyle uyanacaktır!”

Ey ümmet! Suskunluğunuz zalime cesaret veriyor, mazlumu ise yalnız bırakıyor. Eğer bugün Gazze için ayağa kalkmazsak, yarın aynı ateş bizim kapımızı çalacaktır. Çünkü zulüm, sessiz kalan herkesi içine alan bir yangındır.

Ebu Ubeyde kanıyla bize bir çağrı bıraktı:
Ya hakkı savunacağız, ya da zalimin sofrasında kırıntı bekleyen köleler olacağız.
Seçim bizimdir.
Selâm ve dua ile..


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —