Ayfer GÖZÜTOK


Ömer Olamadıysak, Samimi Olup Ömerleri bulalım!

Ömer Olamadıysak, Samimi Olup Ömerleri bulalım!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ÖMER’leri bulun demesiyle, herkesin gözü bu ÖMER'leri aramaya başladı.

Peki bu ÖMER'ler kimler?

Teşkilatlarda görev yapanlar bu soru karşısında kendi durumlarının muhasebesini yapmaya başladılar, 'Biz neden Hz. ÖMER gibi olamadık? Hz. ÖMER gibi halkın derdiyle dertlenmedik. Hz. ÖMER gibi fakirin evine unu sırtımızda taşımadık. Hz.ÖMER gibi hasta yaşlı insanların hizmetlerini bizzat kendi ellerimizle gidermedik. Neden?' 

Evet sizler teşkilatlarda görev yapmış ve yapanlar Hz. ÖMER olamadınız, olamazsınız da. Çünkü Hz. ÖMER; hayatı boyunca yaptıklarını, her zaman terazinin kefeleri gibi eşitlemeye gayret edip, hak hukuk gözeterek, kul hakkına girmemek için kılı kırk yararak, hayatını bir kaç dirhemle idame ettirmeye çalışan bir ALLAH dostuydu.

Sizler de Hz. ÖMER gibi bir hayat idame ettiniz mi?

Sizler onun gibi olmadınız olamazsınız da. Ancak kendi çıkarlarınız doğrultusunda, teşkilatlarda yer edinip, fakir fukaranın hakkını gasp ederek cebinizi doldurmak için menfaatlerinizi kovaladınız. Kendi adamlarınızı devlet kurumlarına yerleştirdiniz. Bunlar Hz. ÖMER bilinciyle görev alanların hasletleri değil. 

Teşkilatlarda görev tevdi edilenlerden acaba kaç kişi Hz.ÖMER'in derdiyle dertlendi? Onlara tevdi edilen bu  kutlu görevin şuuruna varıp, adil olup, görevinin bilinciyle kendi çıkarlarını gözetmeyip, halkın ihtiyaçlarını gidermek için çaba sarf eden, kaç kişi oldu acaba? 
 
Reisin siyasi hayatına baktığımızda davası için verdiği mücadelenin çeyreğini teşkilatlar vermiş olsaydı, belki Van da gönül hizmetlerinin temelini sarsmazlardı. ÖMER'leri aramaya çıkmazlardı. Çünkü bu dava için gönülden çalışan insan sayısı çok az. Bir çoğu kendi menfaatinin doğrultusunda hareket edip nemalanma derdinde, sadece kendini düşünmek Müslümanın şiarından olmamalı. “Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değil” diyor o yüce PEYGAMBER(A.S.V.) Bunlar ise İslam’da olmayan zihniyetle hareket ediyorlar, benim işim görülsün de varsın dünya yansın umurlarında bile olmuyor. 

Tabi bu zihniyetle ne dava şuuru kalır, ne de gönül belediyeciliği işlevini görür. Bunların önüne geçebilmek için de teşkilatlardaki metal yorgunluğu ve bu yorgunluğa sebebiyet verenleri tespit edilip, yorgunluklarını atabilmeleri için uzun bir tatile çıkartmak gerekiyor. 

Çünkü bu dava gönül davası, bu dava kutlu bir dava, bu dava hilal ile haçın mücadele davası, bu dava Hak davası. Bunun için iç ve dış mihraklara karşı dinamik, çevik ve basiretli dava adamlarıyla, yani Hz. ÖMER gibi kimselerle yola çıkmamız gerekiyor.

Eğer göreve getirilenler Hz. ÖMER gibi çalışmış olsalardı, VAN da yapılan onca dev hizmetler, menfaatçilerin ihtiraslarının gölgesinde kalmazdı.
İnsanlar Van’daki Ak parti hizmetlerini göremeyecek kadar nankör değil. Sadece hizmetlerin önünü kapatan menfaatçilerin yaptıklarını göz önüne alan halk, bunlara “dur” demek için tepkilerini ortaya koydu. Birilerinin bu menfaatperestlere dur demesi gerekiyordu, halk da bunu sandıkta göstermiş oldu.

Evet halkımız, kent ve milletin çıkarları için teşkilatlarda yer alacak olan ÖMER’lere hasret..  

El birliğiyle elimize fenerleri alıp, gece gündüz demeden ÖMER leri arayalım.

Bir umut INŞALLAH buluruz.