Kenan GÜL

Tarih: 28.06.2025 14:33

Gazze Mucizesi Görünmeyen Gücün Hikayesi

Facebook Twitter Linked-in

Tarih bir kez daha gösterdi ki, "Nice az topluluklar vardır ki, çok kalabalıklara galip gelmiştir." (Bakara 249) ayeti, Gazze’de bir kez daha tecelli etti.
Tüm baskılara, tüm zulümlere, açlığa, susuzluğa, bombardımana, işkenceye ve parçalanmış bedenlere rağmen Gazze halkını bir türlü sindiremeyen emperyalistlerin maşası rejimler, Avrupa'sıyla, Amerika'sıyla, siyonist aklıyla birlikte bir avuç inançlı insanın karşısında aciz kaldı.

Çünkü bu savaş artık yalnızca bir silah savaşı değil. Bu bir inanç savaşı. Bu bir ruh savaşı.

Gazze’de olanları sadece askeri güçle, teknolojiyle ya da stratejiyle açıklamak artık mümkün değil. Çünkü olanlar, görünenin çok ötesinde.
Gazze semalarında Amerikan, İngiliz, Fransız, Alman ve İsrail’e ait en gelişmiş casus uçağı türleri dolaşıyor. Uydu görüntüleriyle, radar sistemleriyle, istihbarat ağlarıyla her karış toprak izleniyor. Ama bir şeyi göremiyorlar. Hatta belki de birilerini...

Bir İngiliz askeri uzman şöyle diyor:

 “Gazze'de gizli bir güç var. Bu direnişin tek açıklaması Hamas olamaz.”

Amerikalı bir başka yetkili ise şunu söylüyor:

“İsrail’e gönderilen silahlar, Gazze’nin on katı büyüklüğünde bir alanı yok etmeye yeter. Altı nükleer bombaya eşdeğer bir yıkım gücünden bahsediyoruz.”

Ama hâlâ Gazze düşmedi. Çünkü düşmeyecek.

Gazze yalnızca 365 kilometrekarelik bir alan. Üstelik bunun %75’i yoğun konut alanı. Ancak F-15’lerden, F-35’lerden, Apache’lerden yağan bombalara rağmen hâlâ tanklar infilak ediyor, ordu konvoyları pusuya düşüyor. Ve tüm bunlar, gelişmiş teknolojilerin gözlerinin önünde gerçekleşiyor.
Kim yapıyor bunları? Görüntülerde yer alan kişiler ne eğitimli asker, ne özel kuvvet... Ama disiplinleri, sabırları ve stratejik zekâları insanı hayrete düşürüyor.

Bir başka Batılı uzmanın sözleri ise daha da çarpıcı:

“Savaşçının araca nasıl yaklaştığını ve bombayı nasıl yerleştirdiğini görüyoruz. Bu, normal bir cesaret değil. Bu, ilahi bir güç. Savaşçı görünmüyor, ama etkisi ortada. Bu çok korkutucu.”

Ve çocuklar...
Gazze’de çocuklar, bomba imha ekiplerinin bile yaklaşamayacağı mühimmatla oynuyor. Ne korku var, ne panik. Sanki görünmez bir el, o çocukların üstünde.
Kim koruyor onları?
Cevap sessiz ama apaçık: İlahi takdir.

Bu savaş artık yalnızca toprak savaşı değil; bu bir ruh savaşıdır. Ve Gazze halkı, insan-üstü bir inanca tutunarak bu savaşı sürdürüyor. Silahların alt edemediği bir şey var: İman.

İsrail’in kaybettiği şey sadece mevzi değil, bir ruh savaşıdır. Kaybedilen, onur ve ahlaktır.
Gazze’de ise bu ruh, dimdik ayakta.

Efendimiz’in şu sahih hadisi bugün daha da anlamlı hale geliyor:

 “Cihada girin. Cihadın en faziletlisi ribattır. Ribatın en faziletlisi ise Aşkelon’dadır.”

Bugün Gazze’de işte o ribat yaşanıyor.
Bir milleti yok etmek için yola çıkanlar, kendi kibirlerinin enkazı altında kalıyor.

Gazze, modern çağın Bedir’idir.
Ve bu çağın sahabeleri, yerin altından göğe yükselen bir imanla, tarihe direnişin adını yazıyor:
Gazze Mucizesi.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —