İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Gezi Parkı soruşturmasında tutuklu bulunan menajer Ayşe Barım hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan 30 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırlandı.
İDDİANAME KABUL EDİLMEK ÜZERE MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ
Başsavcılık tarafından onaylanan ve İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen iddianamede, tutuklu sanık Ayşe Barım'ın suç delillerinin kuvvetli olduğu belirtildi. İddianamede, Barım’ın eylemlerinin Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı bir girişimde bulunma amacı taşıdığı vurgulandı.
SORUŞTURMA NASIL BAŞLADI?
Taksim'deki Gezi Parkı odaklı olaylara iştirak ettiğine dair medyada yer alan iddialar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ayşe Barım hakkında soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmanın derinleşmesiyle, Barım "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme" suçlamasıyla tutuklanmıştı.
MEMET ALİ ALOBORA'NIN TAPE GÖRÜŞMESİ ÖNEMLİ DELİL OLDU
Soruşturma kapsamında elde edilen önemli bulgular arasında, firari sanık Memet Ali Alabora’nın bir kişiyle yaptığı telefon görüşmesindeki tape içeriği yer aldı. Bu konuşmada, Gezi Parkı odaklı olaylarda sanatçılarla bildiri yayımlanması konusunda fikir alışverişinde bulunulduğu ve bu kararın hayata geçirildiği tespitine ulaşıldı.
SANATÇI YÖNLENDİRMELERİ VE YOĞUN İLETİŞİM
Soruşturma belgelerinde, Ayşe Barım’ın Gezi Parkı davasının diğer sanıkları olan Osman Kavala, Çiğdem Utku Mater ve Memet Ali Alabora ile yoğun iletişim kurduğu belirtildi. Ayrıca Barım'ın menajerliğini yaptığı sanatçıları Gezi Parkı olaylarına katılmaları yönünde teşvik ettiği ve kendisinin de bu oyuncularla birlikte olaylara katıldığı iddia edildi.
DAVA SÜRECİ TAKİPTE!
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan davanın ilerleyen günlerdeki gelişmeleri, haberimizde yakından takip edeceksiniz.