Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın kayboluşu ve 19 gün sonra dere içinde çuval içinde bulunması Türkiye'yi yasa boğmuştu. Dava sonuçlandı, katiller hak ettiği cezayı aldı.
Cinayet Ağını Örüyorlardı: Delillerle Sabitlenen İştirak
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Narin Güran davasında oy çokluğuyla karar vererek, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği ağırlaştırılmış müebbet cezalarını onadı. Kararda, anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ın "İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme" suçunu işlediklerine dair yeterli delil bulunduğu belirtildi.
Kararda Yer Alan İfadeler: “Eylemin Niteliği ve Davranışları Dikkate Alındı”
Mahkeme kararında, sanıkların eylemlerinin niteliği, olayın oluş biçimi ve eylem esnasında ve sonrasındaki tutum ve davranışları dikkate alınarak TCK 62. maddesinin tatbikine yer olmadığı vurgulandı. Bu karar, sanıkların cinayete iştiraklerinin ve soğukkanlılıkla hareket ettiklerinin altını çiziyor.
Olayın Detayları: 19 Günlük Kabus
Diyarbakır'da 21 Ağustos 2024 tarihinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni, 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi'nde çuvalın içinde, üzeri taşlarla ve çalılıklarla gizlenmiş halde bulunmuştu. Komşu Nevzat Bahtiyar, Narin'in cansız bedenini dereye gömdüğünü itiraf etmişti.
Delillerle Ortaya Çıkan Suç Örgütü
Mahkeme, anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ın cinayete iştirak ettiğine karar vermişti. Aynı zamanda, suçluyu kayırma suçundan 6'sı tutuklu 15 sanık hakkında da dava açılmıştı. Bu sanıklardan üçü çocuktu ve onlar için ayrı bir iddianame hazırlanmıştı. Daha sonra iki dava dosyası birleştirildi.
Yalan Beyanlar ve Delil Karartma Girişimleri
Sanıkların, arama çalışmaları sürerken gerçek dışı beyanlarda bulundukları ve çalışmaları etkilemek için köyde yangın çıkardıkları tespit edildi. Ayrıca, bölgede görev yapan jandarma personelini takip ettikleri ve dinledikleri telefon kayıtlarını sildikleri belirlendi. Bu girişimler, sanıkların delilleri karartmaya çalıştıklarını ve suçlarını gizlemeye çalıştıklarını gösteriyor.
Bu karar, Narin Güran'ın acımasızca katledilmesinin ardından adaletin yerini bulması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak bu karar, Narin'in kaybının acısını hafifletmeyecek. Türkiye, bu vahşeti asla unutmayacak.