Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) İslami İlimler Fakültesi tarafından ‘Günümüzde İlahiyatçı Olmak’ adlı seminer düzenlendi.
Dr. Öğretim Üyesi Musa Turşak’ın konuşmacı olarak katıldığı program, İktisadi ve İdari Bilimler Konferans Salonu’nda yapıldı. Müslümanların, Müslüman olmanın gereğini layıkıyla yerine getirdikleri sürece İslam’ı iyi temsil edeceklerini ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, aksi durumda İslam’a zarar verebileceklerini söyledi. Müslümanların temel sorununun İslam’a zarar veriyor olmaları olduğunu belirten Prof. Dr. Demirtaş, “Hepimiz Müslüman’ız, namaz kılar, oruç tutarız. Ama uygulamalarımızda, insan ilişkilerimizde, birbirimizle olan ilişkilerimizde hakkaniyete ve adalete yeterince riayet edebiliyor muyuz? Bu biraz tartışmalı bir meseledir. Bence bu noktada hepimizin kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Din sadece ilahiyatçılardan sorulmaz, bu konuda hepimizin sorumluluğu vardır. Öncelikle hepimizin bilinç gibi bir derdi olmalıdır. İslam bilinç dinidir. Hepimizin kendimizi bilinçli bir Müslüman olarak yetiştirmek gibi bir gerekliliği vardır. Ben bu vesileyle seminerin düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyor, bu tür seminerlerin devam etmesinin öğrencilerimize çok fayda sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu.
Sunumuna ilahiyatçının tanımını yaparak başlayan İslami İlimler Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Dr. Turşak, “Din eğitimi ve öğretimi görevini yürütmek üzere ilahiyat fakültelerinden veya onlara eşdeğer eğitim kurumlarından mezun olan, araştırma yapan, eser telif edip yayın hayatına sunan, halkın dini ihtiyaçlarına cevap veren, yurt içinde ve yurt dışında dini görevleri yerine getiren kişilere ilahiyatçı denir” dedi.
İlahiyatçılık mesleğinin tarihçesini anlatan Dr. Öğretim Üyesi Musa Turşak, ayet ve hadislerle teyid edilen ilahiyatçılık mesleğinin katma değeri yüksek bir meslek olduğunu ifade etti. Gerek eğitim ve öğretim hayatımızda gerekse sosyal hayatımızın hemen hemen her alanında ilahiyatçıların önemli bir yer işgal ettiklerine değinen Turşak, “İlahiyatçı kendisini sürekli yenilemeli ve geliştirmelidir. ’İki günü eşit olan zarardadır’ hadisi gereğince ilahiyatçının gelecekle ilgili planları; bir, iki veya on yıllık mantıklı ve gerçekçi hedefleri olmalı ayrıca ilahiyatçılar, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle hayatı kolaylaştıracak bir bakış açısına sahip olmalıdır. İslam tarihi boyunca varlığını sürdüren ilahiyatçıların temel görevi; insanlara iyiliği emretmek ve onları kötülükten sakındırmak olmuştur” şeklinde konuştu.
İlahiyatçıların ilkelerinden bahseden Turşak, ilahiyatçı olmanın zorluklarına da değindi.
