Erdoğan'dan Suriye'ye Yeniden Can Verme Taahhüdü: Barış Filizleri İçin Tam Destek!

TÜRKİYE'DEN SURİYE'YE YENİDEN YAPILANMA SÖZÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İnsan Hakları Günü dolayısıyla Suriye'ye yönelik umut verici açıklamalarda bulundu. Yayınladığı mesajda, yıllar süren iç savaş sonrası ülkede yeşeren barış ve huzur beklentisiyle Türkiye'nin komşu ülkeye her türlü desteği sağlayacağını ifade etti.

YENİ SÜREÇTE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ

Suriye'de Beşşar Esad yönetiminin sona ermesinin ardından şimdi tüm dikkatler, oluşturulacak yeni sistem ve bu sistemin olası aktörlerine çevrilmiş durumda. Önümüzdeki dönemde Türkiye ile Suriye arasında yeni bir ilişkiler dönemi başlayabileceği öngörülüyor.

ERDOĞAN'DAN İNSAN HAKLARI GÜNÜ MESAJI

Erdoğan, İnsan Hakları Günü vesilesiyle bir mesaj yayınlayarak, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin uluslararası camiaya getirdiği sorumlulukları anımsattı. Beyannamenin, dünya çapında insanlık değerlerinin ve temel hakların korunmasında yeterli olmadığına dikkat çekti.

"FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ" VURGUSU

Cumhurbaşkanı, Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumu eleştirdi ve Türkiye'nin Filistin halkının yanında olduğunu belirtti. Kalıcı barışın tesisi için çalışmaların devam ettiğini ifade etti.

SURİYE'DE YENİ BİR BAŞLANGIÇ AMACI

Erdoğan, Suriye'de yeni filizlenen barış ve huzur umudunu memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi. Türkiye'nin, Suriye'de kapsamlı bir yönetim tesis edilmesi ve Suriyelilerin ülkelerini yeniden inşa etme çabalarına destek olacağını vurguladı.

IRKÇILIK VE İSLAM DÜŞMANLIĞIYLA SÜREN MÜCADELE

Ayrıca Erdoğan, temel hak ve özgürlüklere tehdit oluşturan kültürel ırkçılık, İslam düşmanlığı ve hoşgörüsüzlüğe karşı verdikleri mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti. Nefret suçlarına ve bu suçları meşru göstermeye çalışanlara karşı uyarıda bulundu.

TÜM ÜLKELERE DÜŞEN KÜRESEL YÜKÜMLÜLÜKLER

Cumhurbaşkanı sözlerinin son bölümünde, insan haklarının korunması ve ihlal edici uygulamaların sona erdirilmesinin tüm ülkelerin küresel sorumluluğu olduğunu vurguladı. Adaletli ve dahil edici bir uluslararası sistemi teşvik etmenin önemine değindi.