Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Ortak Sınavlarının uygulamaya konmasının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen, hedeflerini gerçekleştiremediğinin görüldüğünü söyledi.
Eğitim-Bir-Sen Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TEOG ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Makamında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başkan Barışan, Türkiye’de ortaöğretime geçiş sistemlerinin hep tartışıldığını ve hala tartışılmakta olduğunu kaydetti. AK Parti hükümetleri döneminde çok sayıda ortaöğretime geçiş sisteminin denendiğine dikkat çeken Barışan, "Bu çerçevede, LGS, OKS, üç aşamalı SBS, tekli SBS ve son olarak da 2013-2014 öğretim yılından itibaren TEOG sistemleri uygulanmıştır. Geçiş sistemleri, merkezi sınav baskısının eğitim sistemi ve öğrencileri olumsuz etkilediği, öğrencilerde aşırı stres ve kaygıya neden olduğu, öğrencilerin okul dışı kaynaklara, dershanelere yöneldiği, aile bütçesine ek yük bindirdiği ve okulların öneminin azaldığı gibi gerekçelerle değiştirilmiştir. Tuhaf olan husus, bahsedilen sorunları ortadan kaldırma iddiasıyla yeni getirilen sınav ve geçiş sistemleri de bir süre sonra aynı gerekçelerle uygulamadan kaldırılmıştır. Son olarak, TEOG da, bahsedilen sorunları çözmek üzere uygulanmaya konmuştur. Ancak TEOG’un uygulamaya konmasının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen, hedeflerini gerçekleştiremediği görülmüştür" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını olumlu bulduğunu dile getiren Barışan, "15 Eylül 2017 günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir televizyon programında TEOG’a karşı olduğunu açık yüreklilikle ifade etmesini çok olumlu buluyorum. Cumhurbaşkanımız, burada hem eğitimcilerin hem de velilerin hissiyatına tercüman olmuştur. Cumhurbaşkanımızın bu müspet çıkışı TEOG’un ortaöğretim sisteminde ciddi sorunlara yol açtığının ve gelinen noktada artık TEOG sistemiyle devam edilemeyeceğinin net bir ifadesidir" ifadelerini kullandı.
Sınavların yoğun olarak yapıldığı bir ülkede sağlıklı bir veli ve öğrenci profilinden bahsedilemeyeceğini vurgulayan Barışan şunları kaydetti, "Onun için TEOG’un kaldırılmasıyla beraber veli ekonomik açıdan, öğrenci ise psikolojik açıdan rahatlayacak. Yapılan araştırmalar özellikle sınav kaygısı ve stresi bugün her iki veli ve öğrenciden birini kaygılı hale getirmiş, bu da ülkede psikolojik travmaları artırmıştır. Bu sınavın kaldırılmasıyla öğrencilerimiz mağdur edilecek söylemlerine katılmıyorum. Çünkü Cumhurbaşkanımız bu açıklamayı yaptığından beri sahanın nabzını tutuyoruz. En basitinden evimde iki öğrencim var ve 2 gündür Cumhurbaşkanımızın açıklamasından sonra adeta bayram havası var. Öğretmen arkadaşlarımızın gözleri parlıyor. Çünkü, ortaokulda görev yapan öğretmenlerimiz, yöneticiler tarafından ciddi baskı altındaydılar. Yöneticiye göre başarının tek kıstası TEOG’da gösterilen başarıdır. Fen ve Anadolu Liselerine kim çok öğrenci yerleştirmiş ise o en iyi yönetici konumuna geliyordu. Tercih döneminde bir çok başarılı öğrenci fen ve Anadolu lisesi sevdası için eğitim ve öğretim seviyesi çok çok düşük ilçelerde bulunan okullara yönlendirilmekte, bu durum beraberinde bir çok sorunu getirmekte. Gittiği yerde uyum sağlamayan öğrenci bu sefer nakil telaşına düşerek ikamet ettiği ile gelmeye çalışmakta, ikameti olan ildeki okullara yerleşemeyince de okulu bırakmak zorunda kalıyor ve haliyle örgün eğitim dışına çıkıyor. İşte TEOG’un kaldırılması ile bu sorun kalkmış olacak. Birçok öğrencimiz en güzel çağlarını okul sıralarında geçirmiş olacak, sokaktan ve illegal çalışma koşullarından kurtulmuş olacaktır."
