Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde, Gazze'deki ateşkesi güçlendirmek amacıyla düzenlenen uluslararası barış zirvesi, diplomatik bir gerilime sahne oldu. Zirve, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun katılımına yönelik kesin tavrıyla hatırlanacak.
Davet Krizi ve Havadaki Rest
Zirve öncesi beklenmedik bir gelişme yaşandı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın ricası üzerine, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu da görüşmelere davet etti. Bu durum, zirveye doğru uçakla hareket etmiş olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yol üzerinde haberdar etti. Edinilen bilgilere göre Erdoğan, bu daveti kabul edilemez bularak net bir tavır aldı ve pilotuna Mısır'a iniş yapmaması, pisti pas geçerek beklemesi talimatını verdi.
"One Minute" Ruhunun Yeni Sahnesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu hamlesi, 2009'da Davos'ta dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e karşı sergilediği "one minute" çıkışını akıllara getirdi. Bu kez diplomatik manevra alanı Şarm el-Şeyh semaları oldu. Uçak havada tur atarken Erdoğan, diğer katılımcı liderlerle telefon trafiğine girerek durumu protesto etti. İletdiği mesaj nettir: “Zirvede Netanyahu varsa, ben yokum. Ancak ben ayrıldıktan sonra katılabilir.”
Pazarlık ve Sonuç: Netanyahu Zirveden Çekildi
Yaşanan yaklaşık 19 dakikalık gerilim sürecinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararlı tutumunun diğer liderler nezdinde de kabul gördüğü öğrenildi. Diplomatik temaslar sonucunda, Netanyahu'nun zirveye katılımı engellendi. Bunun üzerine İsrail Başbakanı, dini bir bayramı gerekçe göstererek Mısır'a gitmeyeceğini açıkladı. Gerekli garantiler alındıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağı iniş yaparak zirveye iştirak etti.
Bu olay, Türkiye'nin Filistin meselesindeki tavrının netliğini bir kez daha uluslararası arenaya gösterirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomatik krizlerdeki inisiyatif alma kapasitesinin de dikkat çekici bir örneği olarak kayıtlara geçti.