AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Dönem: Güvenlik İşbirliği Ön Planda

Avrupa Birliği, Türkiye'nin güçlü savunma sanayisi ve stratejik konumuyla güvenlik alanında iş birliğini derinleştirmeye odaklanıyor. ABD ile yaşanan gerilimler ve Avrupa'nın savunma eksiklikleri bu yakınlaşmayı hızlandırırken, Polonya'nın öncülüğünde yeni adımlar atılıyor.

Savunma Sanayisiyle Güçlenen İlişkiler

Avrupa Birliği (AB), son dönemde ABD ile yaşanan siyasi anlaşmazlıklar ve artan güvenlik endişeleri nedeniyle savunma alanındaki bağımsızlığını güçlendirme arayışında. Bu süreçte, gelişmiş savunma teknolojileri ve NATO'daki kritik rolüyle Türkiye, AB için önemli bir ortak haline geldi. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte Ankara ile Brüksel arasındaki diplomatik temaslar yoğunlaştı.

Türkiye, NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip olması ve küresel silah ihracatçısı konumunda bulunmasıyla Avrupa'nın güvenliği açısından stratejik bir önem taşıyor. Son yıllarda ABD ile yaşanan anlaşmazlıklar ise Avrupalı liderleri Ankara ile daha yakın ilişkiler kurmaya yöneltti.

Polonya’nın Dönem Başkanlığı ve Türkiye’ye Yönelik Destek

AB Dönem Başkanlığını yürüten Polonya, Türkiye ile güvenlik iş birliğini güçlendirme konusunda aktif rol oynuyor. Başbakan Donald Tusk'ın Ankara ziyareti, bu çabaların somut bir göstergesi oldu. Polonyalı uzmanlar, Türkiye'nin Avrupa güvenliğine katkı sağlama potansiyelini ve bölgesel barış sürecindeki rolünü vurguluyor.

Krakow merkezli Türkiye Araştırmaları Enstitüsü’nün kurucusu Dr. Karolina Wanda Olszowska, Türkiye’nin Ukrayna krizi yönetimi ve savunma sanayisindeki başarısını öne çıkararak, Polonya’nın AB Dönem Başkanlığı aracılığıyla Ankara ile ilişkileri daha da derinleştirebileceğini belirtiyor. Özellikle Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisi gibi konularda Türkiye’ye destek verme potansiyeline dikkat çekiliyor.

Küresel Savunma Sektöründe Türkiye'nin Yükselişi

Türkiye, savunma sanayisindeki yatırımlarıyla küresel ölçekte önemli bir oyuncu haline geldi. Bayraktar TB2 gibi insansız hava araçlarıyla adından sıkça söz ettiren Türk savunma teknolojisi, Avrupa ülkelerinden de ilgi görüyor. Polonya’nın 2021 yılında bu araçları satın alması, Ankara ile Varşova arasındaki işbirliğinin bir örneğini oluşturuyor.

Varşova merkezli Doğu Araştırmaları Merkezi (OSW) Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Departmanı Başkanı Dr. Karol Wasilewski, Türkiye'nin Avrupa güvenlik mimarisinin parçası olma potansiyelini vurguluyor. Özellikle ABD’nin NATO'dan çekilmesi gibi bir senaryoda Türkiye'nin Avrupa güvenliği için vazgeçilmez olacağına dikkat çekiyor.

AB-Türkiye İşbirliğinin Geleceği

Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkilerde savunma sektörünün giderek daha belirleyici hale geldiği belirtiliyor. Polonya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (PISM) Analisti Dr. Aleksandra Maria Spancerska, Avrupa’nın Türkiye'nin potansiyelinin farkında olduğunu ve Türk savunma sanayisinin kıta güvenliğini güçlendirebileceğini ifade ediyor.

Özellikle Baltık ülkeleri ve Polonya gibi Rus tehdidine karşı savunmasız olan ülkeler için Türkiye ile iş birliğinin önemine vurgu yapılıyor. Avrupa güvenlik mimarisinin yeniden şekillendiği bu dönemde, Baykar ile Leonardo arasındaki işbirliği anlaşması da dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Bu gelişmeler ışığında, Türkiye'nin yalnızca bölgesel değil, küresel savunma stratejilerinde de önemli bir oyuncu olarak konumlandığı görülüyor. AB ile Türkiye arasındaki stratejik yakınlaşmanın, önümüzdeki dönemde hem güvenlik hem de diplomatik ilişkiler açısından belirleyici olması bekleniyor.