Van YYÜ öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) ek raporu, vücudundaki iki farklı erkeğe ait DNA'nın bulaş olmadığını kesinleştirdi. 134 kişinin DNA'sı karşılaştırıldı, savcılık şüpheliler üzerinde DNA incelemesi yapacak.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümüne ilişkin soruşturmada kritik bir aşamaya gelindi. Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan ek raporda, Kabaiş'in vücudunda bulunan iki farklı erkeğe ait DNA örneklerinin "bulaşma" (kontaminasyon) ihtimalinin tamamen dışlandığı kesinleşti. Bu gelişme, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek nitelikte.
134 Kişinin DNA'sı ile Karşılaştırma Yapıldı
Ekteki raporun detaylarına göre, Rojin Kabaiş'in otopsisi sırasında ve cenazenin nakil sürecinde temas etmiş olabilecek toplam 134 kişiden DNA örneği alındı. Yapılan kapsamlı karşılaştırmalarda, Kabaiş'in vücudunun sternal (göğüs kemiği) ve intra-vajinal bölgelerinde tespit edilen iki erkek DNA profilinin, bu 134 kişiden hiçbiriyle eşleşmediği belirlendi. Bu sonuç, DNA'ların otopsi veya nakil sırasındaki bir bulaştan kaynaklanmadığını bilimsel olarak kanıtladı.
Van Barosu'ndan Açıklama: Bulaş İhtimali Dışlandı
Konuya ilişkin bir açıklama yapan Van Barosu, süreci özetledi. Baro, ATK'nin önceki raporlarında "bulaş ihtimalinin bertaraf edilemediği" yönündeki ifadelere rağmen, yapılan yeni incelemeler ve kriminal karşılaştırmalar neticesinde bu ihtimalin artık geçerli olmadığını duyurdu. Açıklamada, "Adli Tıp Kurumu yönünden bulaş ihtimalinin dışlandığı bildirilmiştir" denildi.
Savcılık Şüpheliler Üzerinde DNA Karşılaştırması Yapacak
Elde edilen bu yeni ve kritik bilgi, soruşturmanın önünü açtı. Savcılık makamının, dosya kapsamında şüpheli görülen kişilerden DNA örneği alarak, bu profillerle karşılaştırma yapma aşamasına geçeceği öğrenildi. Bu adım, Rojin Kabaiş'in ölümünden önceki son temaslarının aydınlatılması ve olayın fail veya faillerinin tespiti açısından büyük önem taşıyor.
Rojin Kabaiş'in Şüpheli Ölümü ve Akıllardaki Sorular
21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024'te kaybolmuş, 18 gün sonra cansız bedeni bulunmuştu. Cenazenin bulunduğu yer ile son görüldüğü nokta arasındaki mesafe ve doğal engeller, ölümünün "suda boğulma" olarak kayda geçmesine rağmen şüpheleri artırmıştı. Bağımsız hekimlerin otopside tespit ettiği ancak resmi raporda yer almayan darp izi benzeri morluklar da soru işaretlerini derinleştiren diğer unsurlar arasında.
Dijital Deliller ve İspanya Süreci Kritik Önemde
Hukukçular, dosyanın aydınlatılmasında Rojin Kabaiş'in cep telefonundan elde edilecek dijital verilerin kilit rol oynayabileceğini vurguluyor. Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın avukatlara yaptığı bilgilendirmeye göre, Kabaiş'in telefonunun incelenmesi için İspanya Adalet Bakanlığı ile yazışmalar sürüyor ve cihazın İspanya'ya gönderilmesi planlanıyor.
Bu son DNA gelişmesi, Rojin Kabaiş davasında yeni bir sayfa açarken, adalet arayışında somut bir adım olarak değerlendiriliyor. Soruşturmanın titizlikle sürdürülmesi, kamuoyunun en büyük beklentisi olarak öne çıkıyor.
Kaynak: Van Postası Gazetesi